Cevat ÇAPAN ŞİİRLERİ


AÇIĞA DEMİRLİ BİR GEMİDEN


Dağın eteklerinde orman -
çam, sedir, ulu çınarlar...
Birbirini seyrediyor aynasında denizin.
Çamlar pürleriyle suskun,
sedirlerin gözleri uzakta,
"Ölünceye kadar seninim," diyor denize
kendi gölgesinde yanan bir çınar.


Cevat ÇAPAN
-------------------------------

ASKER
Uykusuz geceler bunlar
dağ başlarında, nöbette.
Uzakta, çok uzakta,
tek tük ışıklarını seçtiğin şehir
sokaklarında kısık sesle
şarkılar söylediğin.


Cevat ÇAPAN

------------------------------
KİRLİ BİR PENCEREDEN


Herifçioğlu Zaloğlu Rüstem'in gürzü gibi
havale ediyor ilk soruyu üstüne,
sen, diyor, Orhan Kemal'in cenazesine gitmişsin?
Hafif yana çekilerek karşılıyorsun
dürzünün gürzünü, aklında "Baba Evi", "Avare Yıllar",
bereketli toprakların sevdiğim bir yazarıydı, diyorsun.
Gözün pencereden görünen Şirket-i Hayriye vapurlarında.
İkinci soru da ölülerle ilgili,
Lütfi Erişçi'nin cenazesine de?
Evet, birlikte Aşiyan'a gitmiştik
Tevfik Fikret'i anma gününde,
deftere yazdıklarımızın da bir fotoğrafı olmalı sizde.

Öfkesi bir mitralyözün tarakasına dönüşüyor uzaklaşarak,
senin gözlerinin izlediği vapur
tam Kızkulesi'ne sürtünmek üzereyken.
Kızkulesi, Kız Kalesi, cıvıl cıvıl kız sesleriyle
bir başka uykudan uyanır gibi,
bilmezdim, diyorsun, kendi kendine,
bu muhteremlerin makinelerinde
bu kadar fotojenik olduğumu
bir ölünün ardından yürürken bile.


Cevat ÇAPAN
-----------------------------
SABAH


Son yağmurlar da dindi dinecek,
yazın habercisi kırlangıç
saçakta
senin o atlıkarınca gülümseyişinle.


Cevat ÇAPAN

Hiç yorum yok: